Vefa, dostlukta, bağlılıkta sebat etmek, sözünde durmaktır. Ulvi ve insani bir değerdir.
Vefa şifalı bir ilaçtır.
Vefa güzelliktir, vefa fedakarlıktır. Velhasıl vefa herşeydir.
Asil bir duygudur vefa. Bizi insan olarak şereflendiren yaradana, bizi yetiştiren topluma, geçmişine, tarihine, atalarına, milletine ve dostlarına duyulur.
Kendini bilmektir. Dönüp bakmaktır. Unutmamaktır.
Kadir kıymet bilmek vefalı olmaktır. Vefa iyiliği unutmamaktır. Ne mutlu hala var olan böyle insanlara ve onlara sahip olanlara!
Vefa sadece “has” ların vasfıdır! Nisyan yani unutmak ise “ham”ların...
Vefayla kalın.
TÜRK KAHVESİ
Bugün dünyanın dört bir yanında kahvenin farklı adları, çeşitleri, kültürleri var. Ancak Türk Kahvesinin çekilmesi, pişirilmesi ve sunumuyla hepsinden farklı; uzun ve keyifli bir seremoni. Türk kahvesinin yolculuğuna fincanlar katılır ve eşlik eder.
Geleneksel Türk kültürünün en özel ve en güzel alışkanlıklarındandır.
Yemek sonrası hiç bir tat onun yerini dolduramaz. O soluklanmak için bir mola, keyifli sohbetlere hoş bir vesiledir. Uyarır, yatıştırır, keyifli ve lezzetlidir.
Dünyaya armağanımız olan, sıcak bir içecekten ziyade örf ve adetlerimiz içine yerleşen bir kültürdür.
O beş asırlık alışkanlığımız, Türk Kahvemizdir.
Kahve içmek naif ve ince bir zevktir. Özel bir an paylaşımında , sohbetin kıvılcımıdır. Kahve içme bahanesi ile bir araya gelen insanlar hayatlarını birbirine, renklerini diğerlerine bulaştırır.
Kız isteme geleneğinde Türk Kahvesi boşroldedir ki, evlere şenlik bir seremonidir.
“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olur.”
“Türk kahvesinin hatırı kırk yıl değil bir ömür.”